MATEMATİK SAYFASINA HOŞGELDİNİZ

*********Nurullah Tayipoğlu...BBS ONLINE*********

 

MATEMATİĞİN DOĞUŞU

SAYMAK:

Sayı saymasını bilmeyen çoban, sürüsündeki hayvanlar kadar taşı cebinde taşıyordu. Sürüde eksik olup olmadığını anlamak için taşlar ile hayvanları birebir eşliyordu. Bu yöntem bizim çok iyi bildiğimiz, iki kümenin elemanlarının eşlenmesinden başka birşey değildi.

Taşlar fazla ise eksik hayvan var demekti.

Ama bu kadar çok taşı taşımak hiçde kolay bir iş değildi. Bu ağırlığı her seferinde taşımamak için bir buluş yaptı. Bir kemik alıp üzerine her hayvan için bir çentik açtı. Gerektiğinde çentikler ile hayvanları eşlemeye başladı. Artık bir sürü taş taşımak yerine çok daha hafif olan kemiği taşıyordu.
SAYMANIN TARİHİ

Sayılar insanlığın tarihi kadar eskidir. Sözlü saymanın ne zaman başladığını bilmiyoruz. Sayılara yazmaya başladıklarında daha henüz konuşmalarını yazamıyorlardı. Yani "Orada kocaman bir hayvan var" diye yazamadan, 37 sayısını basit simgeler kullanarak yazabiliyorlardı. MÖ 30 000 döneminden kalan bazı kalıntılarda sayılar bulunmuştur.

Yazının bulunması için 25 000 yılın daha geçmesi gerekti.
SAYMA SİSTEMLERİ
İlk sayma sistemleri birebir eşlemeye dayanıyordu. Bu yöntem küçük sayılar için kullanışlıydı. Örneğin 4 sayısı !!!! gösterimi ile gösteriliyordu. Sayılar büyüyünce yüzlerce arka arkaya sıralanmaya başladı. Bu şekilde yazılan iki sayının aynı sayı olup olmadığını anlamak bile zordu.

İşte size ünlü matematikçilerin ibret verici hayatları aşağıdaki resmi tıklayın....

 

©Bu sayfa Matematik öğretmeni  Nurullah  Tayipoğlu   tarafından hazırlanmıştır